Günümüz şartlarında genetik ve stres kaynaklı saç dökülmesi ve kellik problemleri yaşanmakta. Bu da bir çok kişi için rahatsız edici olabiliyor. Genetik ve stres kaynaklı sebeplerin yanında, kadınların yaşadığı metabolik değişimler, beslenme bozuklukları, aşırı kilo alma ve verme, ilaç kullanımı ve ağır tedavilerden doğan sebepler de saç dökülmesinde etkili olabiliyor. Çözüm olarak piyasadaki bazı bitkisel ve kimyasal ilaçlar, kürler, şampuan ve losyonlar, serumlar gibi birçok şey denenebiliyor. Fakat bu saydıklarımızın güvenirliliği ve kalıcılığı henüz kanıtlanmış değildir. Bu şekilde çözüm aramak yerine, ilerleyen teknoloji sayesinde tamamen kalıcı ve sonuçları tıbbi açıdan kanıtlanmış saç ekimi yöntemleri tercih ediliyor.

Saç ekimi, kişinin güçlü ve genetik olarak dökülmeyen saçlı bölgesinden alınan saçların uygun ortamda alınarak saçsız bölgeye aktarılma işlemidir. Uygulanmaya başlandığı ilk yıllarda erkek tipi saç dökülmesinde ,günümüzde ise birçok bayan için de kullanılmaktadır. Saç ekimi yanında kılların seyrek olduğu sakal ve kaş bölgelerine de ekim yapılabilmektedir. Toplanan saç kökleri greft olarak adlandırılır ve  genetik olarak dökülmemeye kodlanmış bölgeden alınır. Saçların yoğun olduğu bu bölgeye donör bölge adı verilir. Buradan  toplanan greftler dökülmeye karşı dayanıklı olduğu için saç dökülmesi olan bölgeye uygulansa bile özelliğini kaybetmez ve genlerini korurlar. Yani aslında sanıldığı gibi saçın dökülmesi ya da dökülmemesi deri ya da belli bir bölge ile ilgili değil saç köküyle alakalıdır.

Saç dökülmesinin günlük hayatta kullandığımız saç spreyi, jöle, köpük, briyantin gibi ürünleri kullanmakla bir ilgisi yoktur. Bundan dolayı saç ekimi yaptırdıktan sonra da bu tür ürünleri kullanmanızın bir zararı yoktur. Eğer zaten böyle bir zararı olmuş olsaydı donör bölge olarak kullanılan bölgedeki saçlar da bu maddelerden etkilenmiş ve dökülmüş olurdu. Saç dökülmesinde sık karşılaşılan bir sebep de başta çinko ve demir olmak üzere metabolik  kan değeri değişikliklerinden kaynaklanabilir. Saç ekimi yaptırmadan detaylı kan tetkiklerinin yapılmasının ardından saç ekimi operasyonuna karar verilmesi gerekmektedir.

Dünyada en yaygın kullanılan saç ekim yöntemi olan FUE Yöntemi (Follicular Unit Extraction), doğal sonuçlar ortaya koyan başarı oranı yüksek bir saç ekim metodudur. FUE (Foliküler Ünite Ekstraksiyonu) yönteminde saç kökleri lokal anestezi altında özel uçlu cİhazlar ile tek tek alınarak saçsız alanlara, doğal saç çıkış açısı ve yönü dikkate alınarak yerleştirilir. Saçlı bölgeden alınan canlı saç kökleri teker teker saçsız bölgeye nakledilir. İşlem öncesi hastanın saçları bir mm. olacak şekilde kısaltılır. Bu yöntem cerrahi işlem değildir, kesi yapılmaz, dikiş atılmaz ve köklerin alındığı bölgede hiçbir iz kalmaz. Lokal anestezik ilaç ile hem saç kökü alınacak hem de ekim yapılacak bölge uyuşturulur. Ense bölgesinden alınarak saçsız bölgeye ekilen saçlar genetik olarak dökülmeme özelliğine sahip olduğundan ekilen saçların dökülmesi söz konusu değildir. Saç ekiminde en önemli noktalardan biri, saç çizgisini belirlemektir. Belirlenen çizgide mevcut saç yapısına uygun yönde ekim gerçekleştirilmelidir.

Saç ekimi ne kadar yoğun yapılmış olursa olsun, saç ekimi sırasında hatalı yapılmış bir saç çizgisi saçınızın doğal görünmemesine sebep olur. Bu sebeple saç çizgisini belirlemek, saç ekiminde en önemli unsurlardan biridir. Saç ekimi yapılırken dikkate alınması gereken en önemli konulardan biri de saç sıklığıdır. Saçların çok yoğun bir sıklıkla ekilmesinden ziyade hastanın doğal saç sıklığına eş değer bir hacim yakalanmalıdır.

Saç sıklığı ayarlanırken hastanın beklentisi de göz önünde bulundurulmalıdır. Saç ekimi yapılacak kişinin saçları, ekim öncesinde doktor tarafından dikkatlice incelenmelidir. Tüm bu adımların ardından uygulanacak saç sıklığına karar verilebilir.

Fue metodunun diğer yöntemlere göre avantajı, ilgili kısımdan bir deri parçasının çıkartılmak zorunda olmaması ve saç kökleriyle birebir çalışılmasıdır. Fut saç ekim metodunda alınan parçanın bulunduğu kısım dikiş atılarak birleştirildiği için çok ince bir çizgi halinde de olsa iz kalmaktadır.

Operasyon öncesi , operasyon  ve operasyon sonrası yapılması gerekenler hastalarımıza detaylı bir şekilde anlatılmaktadır.